Cappuccino'nun kökenleri, kahve kültürünün doğuşuyla birlikte 17. yüzyıla kadar uzanır. İtalya'da ortaya çıktığına inanılan bu içecek, ilk olarak Viyana Kavağı olarak bilinen kahvehanelerde popülerlik kazanmıştır. İsmi, İtalyanca'da "kapuşon" anlamına gelen "cappuccio" kelimesinden gelmektedir ve cappuccini adlı keşişlerin giydikleri kahverengi ve beyaz kıyafetlerin rengine benzetilmiştir. Bu bağlantı, içeceğin üzerine eklenen köpüğün rengiyle de ilişkilendirilir.


Geleneksel bir cappuccino, eşit oranlarda espresso, süt ve süt köpüğünden oluşur. İlk olarak süt ve süt köpüğü, ardından taze demlenmiş espresso eklenerek hazırlanır. Genellikle üzerine kakao veya tarçın gibi baharatlar serpilir. İdeal bir cappuccino, yoğun bir espresso tadıyla, kremsi bir süt köpüğü ve sütün dengeli bir kombinasyonuyla karakterizedir.


Cappuccino, zamanla dünya çapında popülerlik kazanmış ve kahve kültürünün vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Günümüzde, kahve dükkanlarında ve kafe zincirlerinde geniş bir yelpazede sunulmaktadır. Ayrıca evde espresso makinelerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, birçok kişi kendi cappuccino'larını hazırlamaktadır.


Cappuccino'nun tarihi, kahve tutkunları için sadece bir içeceğin kökenlerini anlamakla kalmaz, aynı zamanda kahve kültürünün ve sosyal etkileşimin bir parçası olarak nasıl geliştiğini de gösterir. Bu içecek, dünya çapında farklı varyasyonlara ve yorumlara sahip olsa da, temel olarak kahve tutkunlarının vazgeçilmez bir favorisi olmaya devam etmektedir.